bağlı, tabi, bağımlı, maruz, karşı karşıya olan, çeken, eğilimi olan
mecbur etmek, boyun eğdirmek, maruz bırakmak, etmek, çektirmek
konu, fail, husus, söz konusu, mevzu, tema, ders, branş, sebep, konu olan şey, özne, uyruk, vatandaş, denek, kobay, kadavra, hastalığa eğilimi olan kimse
Sedang diterjemahkan, harap tunggu..
